Bugün, 17 Mayıs. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1990’da eşcinselliği hastalıklar listesinden çıkardığı bu tarih, LGBTİ+’ların varoluşuna yöneltilen her türlü fobiye – homofobi, bifobi, transfobi ve interfobiye – karşı küresel bir mücadele günüdür. Her yıl bu tarihte, dünyanın dört bir yanında LGBTİ+’ların özgür, eşit ve onurlu yaşam hakkı için mücadelenin sesi yükseliyor.
Türkiye’de ise bu ses, her geçen yıl daha da fazla bastırılmak isteniyor. “Aile Yılı” adı altında LGBTİ+’lara karşı yürütülen nefret politikaları; yürüyüş yasakları, üniversite kulüplerinin kapatılması, sosyal medya sansürleri ve Meclis’e gelmesi beklenen LGBTİ+ karşıtı yasa teklifleriyle somutlaşıyor. Bu yalnızca LGBTİ+’lara değil; ifade özgürlüğüne, akademik özerkliğe, örgütlenme hakkına ve gençlerin tüm varoluş alanlarına yönelik bir tehdit.
LGBTİ+’lara yönelik her saldırı, toplumsal barışa, gençliğin örgütlü gücüne ve ortak geleceğimize yöneliktir. Bu nedenle geçtiğimiz Üyeler Toplantısı’nda “LGBTİ+ Karşıtı Politikalarla Mücadele Çalışma Grubu”nu kurduk. Çünkü bu mücadele yalnızca bir dayanışma meselesi değil, doğrudan gençliğin hak mücadelesinin bir parçasıdır.
Bu grup aracılığıyla:
- Meclis’e gelmesi beklenen LGBTİ+ karşıtı yasa teklifine karşı etkili savunuculuk yürütüyor,
- Gençlik örgütleri arasında bilgi paylaşımı, dayanışma ve ortak mücadele kapasitesini güçlendiriyor,
- LGBTİ+ gençlerin kendi söz ve talepleriyle bu sürece aktif katılımını örgütlüyoruz.
Bugün kampüslerde, sokaklarda ve meclis salonlarında yankılanan gençlerin sesi; sadece bir kimliği değil, herkes için özgür ve eşit bir yaşamı savunuyor.
Bir kez daha söylüyoruz: Nefret değil biz kazanacağız. Ayrımcılığa karşı direnen, yalnız değiliz diyen, varoluşunu savunan herkesle bir aradayız.
17 Mayıs hepimize kutlu olsun.
GoFor
Gençlik Örgütleri Forumu