Türkiye’deki gençlerin örgütlenme özgürlüğü: GoFor’un talepleri 80. BM Genel Kurulu gündeminde

Birleşmiş Milletler Özel Raportörü Gina Romero’nun “Barışçıl Toplanma ve Örgütlenme Özgürlüğü, Kolektif Eylem ve Varoluşsal Tehdit Altındaki Toplumsal Dayanışma” başlıklı tematik raporu, 16 Ekim 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80. oturumunda (UNGA80) sunulacak.

Bu rapor, dünya genelinde sivil toplumun ve toplumsal dayanışmanın karşı karşıya olduğu tehditleri inceliyor. GoFor olarak bu sürece katkı sunarak, Türkiye’de gençlerin örgütlenme özgürlüğü, barışçıl toplanma hakkı ve ifade özgürlüğü alanlarında yaşadığı sistematik ihlalleri ve gençlik örgütlerinin taleplerini Birleşmiş Milletler’e taşıdık. 

Gençlerin örgütlenme özgürlüğü BM Genel Kurulu’nda

Türkiye’de gençlerin demokratik katılım ve örgütlenme özgürlüğü giderek daralıyor. Gençlik haklarının güçlendirilmesi ve bu alandaki iyi uygulamaların paylaşılması amacıyla, uluslararası insan hakları mekanizmalarına doğrudan katkı sunmak önem taşıyor. Bu doğrultuda, BM Özel Raportörü’nün çağrısına yanıt vererek Türkiye’deki gençlerin deneyimlerini, yaşadıkları ihlalleri ve çözüm önerilerini içeren bir rapor hazırladık.

Bu raporun BM Genel Kurulu’nda yer alması, Türkiye’de gençlerin örgütlenme özgürlüğünün uluslararası belgelerde kayıt altına alınması anlamına geliyor. Böylece ihlaller küresel ölçekte görünür hale gelirken, gençlerin talepleri uluslararası karar alma süreçlerine taşındı. Bu katkı, gençlik örgütlerinin “gelecek nesil” değil, bugünün hak özneleri olarak tanınmasına yönelik güçlü bir çağrı niteliği taşıyor.

Raporun odak noktası: Gençlerin kolektif eylem hakkı

GoFor’un katkısı, Türkiye’de gençlik örgütlerinin 2025 yılı boyunca karşılaştığı baskıları ve buna rağmen sürdürdükleri direniş biçimlerini görünür kılıyor. Rapor, gençlerin kolektif eylem hakkına dönük ihlalleri yalnızca teknik bir çerçevede değil; siyasal temsil, ifade özgürlüğü, barınma hakkı ve dijital haklarla iç içe geçen çok katmanlı bir kriz olarak ele alıyor. Gençlerin politik özne olma hakkının sistematik biçimde hedef alındığı; finansal, yasal ve fiziksel yollarla örgütlü yapılarının dağıtılmaya çalışıldığı bir dönemin belgesi niteliğini taşıyor.

Rapor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan gençlik protestolarını önemli bir kırılma anı olarak değerlendiriyor. Bu protestolar sırasında gençlerin barışçıl eylem hakkına yönelik müdahaleler çarpıcı örneklerle belgeleniyor:

  • Protestolara katılan gençler gözaltına alındı, hukuki destek talepleri engellendi.
  • KYK yurtlarında kalan öğrenciler disiplin süreçleriyle karşılaştı.
  • Genç kadınlar ve LGBTİ+ öğrenciler gözaltılarda çıplak arama ve kötü muameleye maruz kaldı.
  • Gençlik örgütlerinin sosyal medya paylaşımları sansürlendi; içerikler erişime engellendi.
  • Üniversitelerde protestolara katılan öğrencilere disiplin cezaları verildi, öğrenci kulüpleri hedef alındı.

GoFor’un raporunu okumak için tıklayın.

Rapor, bu ihlalleri yalnızca vaka düzeyinde değil, gençlerin politik özneliğini hedef alan yapısal bir sorun olarak tanımlıyor.

Gençlik örgütleri ne talep ediyor?

GoFor’un sunduğu rapor, gençlerin yalnızca yaşadığı ihlalleri değil, aynı zamanda savundukları alternatifleri ve politika önerilerini de içeriyor. Raporda, Türkiye, uluslararası bağışçılara ve BM sistemine yönelik öneriler üç temel düzeyde sunuldu:

Türkiye’ye yönelik çağrılar:

  • Barışçıl protestoların kriminalize edilmesine son verilmesi ve Mayıs 2025 İnfaz Yasası gibi cezalandırıcı düzenlemelerin geri çekilmesi.
  • Üniversitelerde özerkliğin iadesi, seçilmiş rektörlük sisteminin geri getirilmesi, öğrenci kulüplerinin ayrım gözetmeksizin tanınması.
  • Protestoya katılım nedeniyle yurt, burs, barınma haklarının iptal edilmesine son verilmesi.
  • Gençlik örgütlerine siyasi baskı olmadan kamu fonlarına erişim sağlanması; denetimlerin baskı aracı olarak kullanılmaması.
  • Dernekler mevzuatının kişisel verileri koruyan ve örgütlenmeyi kolaylaştıran şekilde yeniden yazılması.
  • Yabancı fonları kriminalize eden zihniyetin terk edilmesi, 7262 sayılı yasanın sivil toplumla istişare içinde revize edilmesi.

Uluslararası donörlere öneriler:

  • Çok yıllı, çekirdek ve esnek fon mekanizmaları ile gençlik örgütlerini desteklemek.
  • Fonların siyasallaştırılmaması, yerel sahiplenmeye dayalı yapılar kurulması.
  • Genç insan hakları savunucuları için acil koruma mekanizmaları (hukuki destek, dijital güvenlik, güvenli geçiş vb.) sağlanması.
  • Gençlik örgütlerinin BM, AB ve uluslararası politika alanlarına katılımı için kaynak yaratılması.

BM sistemine öneriler:

  • Evrensel Gençlik Hakları Sözleşmesi hazırlanması: 18–35 yaş arası gençlerin barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün uluslararası düzeyde güvence altına alınması.
  • Gençlerin kapanan sivil alan koşullarında özel risk grubu olarak tanınması.
  • 2030 Gündemi, iklim taahhütleri ve barış süreçlerinde gençlik haklarının çapraz ilke olarak yer alması.
  • Dağıtık ve informel örgütlenme modelleri için iyi uygulamaların geliştirilmesi ve paylaşılması.

Rapor, BM Genel Kurulu’nda sunulacak

BM Özel Raportörü Gina Romero’nun A/80/219 numaralı tematik raporu, 16 Ekim 2025 tarihinde New York’ta BM Genel Kurulu’na sunulacak. Bu rapor, sivil alanın daralmasına karşı küresel bir uyarı niteliği taşırken; GoFor’un katkısı sayesinde Türkiye’deki gençlerin yaşadığı ihlaller ve çözüm önerileri, uluslararası politika gündeminin resmi belgeleri arasına girmiş olacak.

GoFor’un raporunu okumak için tıklayın.

Önerilenler

Skip to content