Bugün, 19 Mayıs Gençlik Bayramı’nı kutluyoruz. Bugün tüm billboardlarda gençleri göreceksiniz, herkes gençleri ve gençliği kutlayacak, her yerde “genç” yazacak. Birçoğunda eğlenen, dans eden, mutlu gençleri göreceğiz. Evet, bugün eğleneceğiz, meydanlarda şarkılara eşlik edecek, tüm gün bayramın coşkusunu yaşayacağız. Peki, tüm bunlarla birlikte bize ne eşlik edecek?
Bugün biz gençler yanımıza karşı karşıya olduğumuz engelleri ve sorunları da alacağız. Yaşadığımız ekonomik, sosyal ve politik krizler, hayatımızı giderek daha da zorlaştırıyor. Ne eğitimde ne de istihdamda olan (NEET) gençlerin sayısı hızla artıyor.
Sosyal yetişkinliğe geçiş çoklu krizler döneminde giderek zorlaşıyor. Gençlik yaşı uzuyor çünkü güvenli ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Var olma mücadelesi veren gençler olarak karşılaştığımız hak ihlalleri ve ayrımcılık, sahip olduğumuz diğer birçok kimlikle birlikte daha da derinleşiyor.
Genç işsizliği, en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Gençler, güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor. İşsizlik ve güvencesiz çalışma koşulları, gençlerin gelecek umutlarını törpülüyor. Güvenceli istihdama erişemiyoruz.
Yüksek kiralar ve yetersiz konut politikaları, bağımsız bir yaşam sürmemizi zorlaştırıyor. Öğrenciler ve yeni mezunlar olarak, emlak kriziyle boğuşuyoruz. Barınmaya erişemiyoruz.
Eğitim sistemi, gençlerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap vermekte yetersiz kalıyor. Eğitimde fırsat eşitsizliği toplum adaleti engelliyor. Nitelikli eğitime erişemiyoruz.
Ekonomik ve sosyal baskılar, gençlerin psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor. Depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal sorunlar giderek yaygınlaşıyor. Sağlık hizmetlerine erişemiyoruz.
Genç intiharları artıyor, yaşama erişemiyoruz.
Gençler olarak sorunlarımızı dile getiremiyor, temsil edilemiyoruz.
2024 yerel seçim sonuçları, gençlerin temsil edilmediğini bir kez daha gösterdi. Belediye meclis üyeliğinde bazı siyasi partiler tarafından getirilen gençlik kotası işe yaradı gibi gözükse de henüz eşitlenmemize çok var. Görev, yetki ve sorumluluklar arttıkça, biz gençlere açılan alanlar daralıyor. Belediye başkanlığı söz konusu olunca, genç seçilmiş oranları neredeyse sıfırda kalıyor.
Büyükşehir belediye başkanlığına aday olan 734 kişiden yalnızca 44’ü gençti ve seçilen 30 başkandan hiçbiri genç değil. Önümüzdeki dönem genç bir büyükşehir belediye başkanımız olmayacak. Belediye başkanlığına ise sadece 8 genç belediye başkanı seçildi. Nüfusun %20’sin genç olmasına karşın bu sayılar eşit temsilin önünde engeller oluşturuyor. Siyasiler genç temsiliyeti konusunda söylemden öteye pek de gitmiyor.
Gençlerin yaşadığı tüm bu sorunları konuşabilmek ve politika yapım süreçlerine dahil olabilmemiz için eşit temsiliyet sadece ilk adımı oluşturuyor. Ancak, bu ilk adıma dahi ulaşabilmiş değiliz. Eşit temsiliyeti sağladığımızda, gençlerin ihtiyaçlarına yönelik daha etkili ve kalıcı çözümler üretmek mümkün olacak.
Biz gençler, kimse geride kalmasın diye mücadele ediyoruz. Herkes için yaşamı ve bir aradalığı savunuyoruz. Eşit temsile ulaşana dek mücadele etmekten vazgeçmiyoruz. Bu 19 Mayıs’ta yine tekrar ediyoruz: Olduğumuz yerden duyulduğumuz yere, sesimiz yankılanana dek “Kaç genç var?” diye soracağız: Gördüğünüz, duyduğunuz, bildiğiniz kaç genç var?
Gençler olarak, sadece bir gün görünür olmak değil, her gün duyulmak istiyoruz.
19 Mayıs Gençlik Bayramı kutlu olsun!
GoFor
Gençlik Örgütleri Forumu
